Muğla ve Burdur Barosu'ndan İstanbul Barosu'na yönelik hukuksuzluğa tepki: "Savunmayı savunmak zorunda bırakıldık"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İstanbul Barosu yöneticilerine açtığı davada Baro Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve yönetim kurulunun görevlerine son verilmesine Muğla ve Burdur Barosu avukatları tepki gösterdi.

Muğla’da avukatlar "Unutma Adaylet Mülkün Temelidir" yazısı asılan Baro hizmet binası önünde bir araya gelerek, üzerlerinde cüppeleriyle Sınırsızlık Meydanı’na yürüdü.

Yürüyüşte ellerinde, "Avukata saldırı, adalete saldırıdır", "Herkes için adalet, adalet için avukat" yazılı dövizler taşıyan avukatlar, "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.

“Savunmanın asli unsuru olan Barolar asla susturulamaz”

Muğla Barosu yönetim kurulu adına basın açıklamasını okuyan Baro Başkanı Levent Akgün, şunları kaydetti:

"Hepimizin bildiği üzere, 21 Mart 2025 Cuma günü İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul Barosu Genel Kurulunun iradesi ile seçilmiş olan İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri haklarında görevden alınmaları talebi ile açılan davada hukuka aykırı bir şekilde kabul kararı vermiştir. Bu karar, Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ile açıklama ve ispat hakkına aykırı olmasının yanında, yargının kurucu unsuru olan savunmayı da susturmaya yöneliktir. Ancak bilinmelidir ki, savunmanın asli unsuru olan Barolar asla susturulamaz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, açmış olduğu bu davada, baro yönetiminin ‘amaç dışı faaliyet yürüttüğü’ iddiasında bulunmuş ise de yapılan yargılama sırasında ilk derece mahkemesi Anayasa’ya aykırılık iddialarını, tanık dinlenmesi ve Türkiye Barolar Birliği’nden görüş alınması taleplerini reddetmiştir."

Akgün’ün konuşmasının ardından avukatlar, Sınırsızlık Meydanı’nda oturma eylemi yaptı.

Burdur Barosu: Unutulmamalıdır ki barolar bağımsızdır

Burdur Barosu’na kayıtlı avukatlar ile avukatlara destek veren bazı kitle örgütleri temsilcileri ve üyeleri, Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Ellerinde, "Avukatıma dokunma", "Adalet için adalet" yazılı dövizler taşıyan avukatlar, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganını attı. 

Avukatlar adına açıklamayı okuyan Burdur Barosu Başkanı Meltem Özdemir, şunları söyledi: “81 baromuz maalesef savunmayı savunmak durumunda bırakılmıştır. Başından beri yasal dayanaktan yoksun olan davaname neticesinde ilk duruşmada usul hukukunun tanınmadığı ortaya konulmuş ve neticede 21 Mart 2025 tarihli celsede davanamenin kabulü ile yeni bir hukuksuz durum yaratılmıştır. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği karar tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Unutulmamalıdır ki barolar bağımsızdır. Gördüğümüz üzere yargının bağımsız kalabilen tek unsuru da Barolardır. Barolar hukuki güvenliğin teminatıdır. Barolar hak ve özgürlükler ile adaletin sağlayıcıları ve koruyucularıdır. Mesele sadece İstanbul Barosu değildir. Mesele, yurttaşımızın savunma hakkının barolara göz dağı verilerek engellenmesi, mahkemeye erişim ve adil yargılanma hakkının ellerinden alınmasıdır. Mesele yurttaşımızın haklarının savunucusu olan ve hukukun, savunmanın vazgeçilmez özneleri olan biz avukatların susturulmaya çalışılması meselesidir. Mesele hukuk güvenliğidir. Mesele, demokrasidir.”

Özdemir, “İşte Barolar ve avukatlar hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunan son kalelerdir. Hatırlatmak isteriz ki avukatlar mesleklerine başlarken hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacaklarına yemin ederler. Ve yine hatırlatırız ki bizler görevimizi yaparken kimseye ne müvekkile ne hakime ve ne de iktidara tabiyiz. Dün İstanbul Barosu'nun yanında olduğumuz gibi her daim yurttaşımızın, meslektaşlarımızın ve özellikle gençlerimizin yanındayız” dedi. (ANKA)